İnşaat Atıkları Nereye Atılır? Edebiyatın ve Çevrenin Bütünleştiği Bir Soru Her kelime, bir dünyadır. Bir metin, yalnızca harflerin bir araya gelmesinden ibaret değildir; her kelime, bir anlamın taşıyıcısı, bir hikâyenin başlangıcıdır. Tıpkı kelimeler gibi, inşaat atıkları da birer “artık”tır, bir geçmişin izlerini barındırır. Bu noktada, modern dünyanın bir gerçeği olarak, atıklar yalnızca fiziksel değil, metaforik bir boyut da kazanır. İnşaat atıkları, bir yapının varlığının son izleri olarak doğar, fakat onların nereye gideceği sorusu, daha derin bir anlam taşır: Geleceğe doğru bir yolculuk mu? Ya da geçmişin izlerini silen bir temizlik mi? İnşaat Atıkları ve Toplumsal Sorumluluk: Bir Edebiyatçı Perspektifi İnşaat…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Doğru İnanç Ne Demek? Edebiyatçının Bakışı: Kelimenin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Edebiyat, insan ruhunun derinliklerine nüfuz eden, yüreklere dokunan bir güçtür. Her kelime bir dünyadır; bir cümle, bir hayatı değiştirebilir. Fakat, kelimeler sadece ne anlatıldığını değil, nasıl anlatıldığını da belirler. “Doğru inanç” kavramı da tıpkı bir roman gibi, farklı okumalara, farklı yorumlara açık bir anlam derinliği taşır. Bu kavram, edebiyat dünyasında bir arayışa, bir dönüşüme işaret eder. Doğru inanç, yalnızca bir düşünce ya da öğreti değil, bireyin içsel bir yolculuğunun, bir varlık ve kimlik arayışının simgesidir. Peki, edebiyatın bakış açısıyla doğru inanç ne demektir? Bu yazıda, farklı metinler, karakterler…
Yorum Bırakİmparatorluk Olmak İçin Ne Gerekli? Bir Antropolojik Perspektif Kültürlerin Zenginliğine Dair Bir Merak: İmparatorlukların Anatomisi İnsanoğlu tarih boyunca farklı topluluklar oluşturmuş, bazen bunları birbirine rakip, bazen de birleşen bir yapıda şekillendirmiştir. Kültürlerin çeşitliliği, birbirlerinden farklı dinamiklerle şekillenen toplumsal yapılar, farklı değerler ve ritüeller, antropolojinin en temel ilgisini çeker. Bir antropolog olarak, toplulukların ne şekilde yükseldiği, nasıl birbirleriyle etkileşime girdiği ve nihayetinde bir “imparatorluk” oluşturmak için hangi sosyo-kültürel koşulların gerekli olduğunu merak ediyorum. İmparatorluklar, tarih boyunca gücün, kültürün, inançların ve toplumsal yapının birleşiminden doğmuş yapılar olarak karşımıza çıkar. Peki, bir imparatorluk olmak için ne gereklidir? Ritüeller ve Simgesel Güç: İmparatorluğun Temel…
Yorum BırakKürtün Eskiden Nereye Bağlıydı? Tarihsel Bir Yolculuk Hepimiz geçmişin topraklarında kaybolmuş ve kaybolmaya devam eden bir çok kimlik, kültür ve halktan haber sahibiyiz. Fakat bazıları var ki, hem tarihe hem de bugüne olan etkisiyle hala büyük bir yankı uyandırıyor. Kürtler, tarih boyunca farklı imparatorluklar ve devletlerle etkileşimde bulunmuş, kültürel ve coğrafi sınırları sürekli değişmiş bir halktır. Peki, Kürtler gerçekten “eskiden” nereye bağlıydı? Onların tarihsel yolculuğu, coğrafyanın, siyasetin ve kültürün nasıl şekillendiğini anlamak için bize ne söylüyor? Kürtlerin Tarihsel Bağlantıları: Eski İmparatorluklar ve Topraklar Tarihte Kürtlerin yaşadığı bölge, geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Bu topraklar, Orta Doğu’nun önemli merkezlerinden biri olarak sürekli…
Yorum BırakIştihâr Ne Demek? Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Siyaset Bilimi Analizi Güç ve İktidarın Çekişen Tarafları: Iştihâr Üzerine Düşünceler Siyaset, yalnızca yönetim şekilleri, yasalar veya seçimler gibi kavramlardan ibaret değildir; aynı zamanda insanların birbirleriyle kurduğu ilişkiler, toplumun gücünü nasıl paylaştığı ve bu gücün nasıl yönlendirildiğiyle ilgilidir. Güç, genellikle erkeklerin stratejik ve toplumsal düzenin yeniden üretildiği alanlarda yoğunlaşırken, kadınlar daha çok demokratik katılım ve toplumsal etkileşim üzerinden güç ilişkilerini şekillendirir. Peki, güç odaklı yapılarla toplumsal katılım arasında nasıl bir denge kurulur? Bu soruyu anlamak için, günümüzde oldukça az bilinen bir kavram olan iştihâr‘a bakmak faydalı olabilir. Iştihâr, Arapçadan türetilmiş…
Yorum BırakWeiss Halkası: Edebiyatın Derinliklerinde Bir Anlatı Metaforu Kelimenin gücü, bir yazarın ellerinde şekillenen, okurun dünyayı algılama biçimini dönüştüren bir araçtır. Edebiyat, her harf, her cümleyle, bir anlamlar zinciri kurar; bu zincir, okuru başka zamanlara, başka mekanlara taşır ve onları düşündürür. Metinlerin derinliklerinde kaybolmak, bir karakterin iç dünyasına girmek, edebiyatın büyüsünü keşfetmektir. Ve işte bu büyü, bazen sadece metnin kendisinde değil, o metni çevreleyen anlam katmanlarında da yatar. Bu yazıda, “Weiss Halkası” kavramını edebiyat perspektifinden ele alacak ve onu farklı metinler, karakterler ve edebi temalar üzerinden çözümleyeceğiz. Peki, Weiss Halkası nedir? Bu kavram, nasıl bir anlatı metaforuna dönüşür ve edebiyatla ilişkisi…
Yorum BırakValgus Bacak Nedir? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Giriş: İnsan Davranışlarını Çözümlemeye Çalışan Bir Psikoloğun Meraklı Girişi Bir psikolog olarak, insan davranışlarını anlamak, bazen sadece dışsal görünüşlerden çok daha derinlerdeki anlamları keşfetmekle ilgilidir. Bireylerin bedensel farkındalıkları, çevreyle etkileşimleri ve içsel dünyaları arasındaki ilişkiyi analiz etmek, sadece zihinsel süreçlerin değil, fiziksel özelliklerin de etkili olduğu bir yolculuğa çıkmayı gerektirir. Bugün, birçoğumuzun duyduğu ancak çok da derinlemesine anlamadığı bir konuya değineceğiz: valgus bacak. Valgus bacak, genellikle dizlerin birbirine çok yakın olduğu ve ayak bileklerinin daha geniş bir açıyla ayrıldığı bir durumdur. Bu durum, hem fizyolojik hem de psikolojik boyutları olan bir kavramdır. Peki,…
Yorum BırakKül Nasıl Bir Film? İzlerken Gülümsemeye Hazır Olun! Dostlar, film izlemek bazen bir strateji, bazen de bir empati testi gibi olabilir! Hani bazı filmler var ya, “Ne oldu şimdi?” diye kafanızı kaşıtırken, bir yandan da “Bir dakika, bu nasıl bir şeydi?” diye gülme krizine girebilirsiniz. İşte Kül tam da böyle bir film! Şimdi bir soluklanın, rahatlayın ve gelin, bu filmi hep birlikte mizahi bir lensle inceleyelim. Hadi, yerinizde duramıyorsanız bile, biraz sabır… Çünkü Kül, özellikle cinsiyetler arası film izleme deneyimlerini ortaya koyan bir yapım! Hemen Başlayalım: Kül’ün Özeti İlk olarak, Kül hakkında ne biliyoruz? Bazen bir film başlar ve “Vay…
Yorum BırakTaktik Etmek Ne Demek? Felsefi Bir Bakış Açısıyla Ele Almak Taktik, kelime olarak stratejik bir amacı gerçekleştirme yolunda yapılan düşünülmüş, hesaplanmış hamlelerdir. Fakat bu basit tanım, bizlere taktik yapmanın yalnızca bir eylem ya da davranış biçimi olmadığını, bunun ötesinde derin bir etik, epistemolojik ve ontolojik boyutu olduğuna işaret eder. Her birimizin gündelik yaşamda, ilişkilerde, iş hayatında, hatta bazen içsel dünyamızda kullandığı bu “taktik” kelimesi, ardında çok daha fazlasını barındırır. Peki, taktik etmek gerçekten sadece pratik bir hareket midir, yoksa felsefi derinliği olan bir anlayış mıdır? Filozoflar, insanların bilgiye nasıl yaklaşacakları, doğruyu nasıl bulacakları ve varlıklarını nasıl anlamlandıracakları üzerine düşünürken, taktik…
Yorum Bırakİç Karın Ağrısı Neden Olur? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü ve Pedagojik Yaklaşım Bir eğitimci olarak, öğrenmenin yalnızca bilgi aktarma değil, aynı zamanda insanın kendini tanıması ve sağlığına dikkat etmesi için de bir araç olduğuna inanıyorum. Hepimiz, öğrenme süreçlerinde yalnızca zihinsel gelişimimizi değil, aynı zamanda bedensel ve duygusal farkındalıklarımızı da artırırız. İç karın ağrısı, çoğu zaman vücudumuzun “bize bir şey anlatmaya çalıştığı” bir durumdur. Ancak, vücutla ilgili bu tür deneyimleri anlamadan önce, nasıl öğrendiğimizi ve nasıl anlam kazandığımızı irdelemek, bu süreçleri daha sağlıklı bir şekilde değerlendirmemize yardımcı olabilir. Peki, iç karın ağrısı neden olur? Bu yazıda, iç karın ağrısının biyolojik, psikolojik ve…
Yorum Bırak